REVISION
Şimdi biraz ara verip şu ana kadar öğrendiğimiz bütün dilbilgisini daha da ince olarak gözden geçirelim:
1. Belgisiz belirtici:
Tekil: a + sessiz harf (ya da yu sesi): a man, a girl, a house, a university an + sesli harf (telaffuz edilmeyen h harfi hariç): an animal, an umbrella, anhour Çoğul : Çoğullarda belgisiz belirtici kullanılmaz :
I read very interesting books. Çok ilginç kitaplar okudum.
– Belirtici: tekilde de,çoğulda da aynı: the, fakat iki çeşit telaffuzu var:
[ ] + sesli , ya da yu sesi : the boy, the boys; the house,
the houses; the university
[ ] + sessiz, ya da telaffuz edilmeyen h : the umbrelia(s), the animal(s), the hour(s)
İşaret sıfat ya da zamirleri:
– this / these :
| ||||||||||
3. İsimler: -Cins isimler genellikle erkek ve dişi olarak ayrılmaz, ancak kişiler ve bilinen, tanınan hayvanlar için he, she gibi nitelemeler yapılacağından, bunların adları cinslere göre ayrılmış demektir: man, boy,tailor, driver, son, horse, ox, lion Dişi isimler de dişi olduğu bilinen varlıkların adlarıdır. Ayrıca ülkeler ve gemiler dişi kabul edilir. Onun dışında : cat, nurse, housewife, aunt, waitress, mother; ship, boat, cat Diğer tüm cins isimler nötrdür. İstisna olarak yukarda sayılanlar söz konusudur: table, meat, hand, bird, fish, courage |
-çoğul yapımı:
1.Yazılış :
genel kural: -s : a book, books; a house, houses
ch, sh, x, z ile biten kelimeler ise es ile çoğullaşırlar: church, churches; brush, brushes; fox (tilki), foxes; cross (haç), crosses
sessizden sonra gelen y ile biten kelimeler, ies ile çoğul olurlar. Fakat sesliden sonra gelen y ile bitenler bu gruba girmez : a day, days; a lady, ladies o ile biten kelimelerin bazıları oes ile çoğul olur: negro, negroes; a tomato, tomatoes; a potato, potatoes
ama eğer söz konusu kelime, daha uzun bir kelimenin kısaltılmışıysa, o zaman os ile çoğul olur: a photo, photos; a piano, pianos
sonu f ya da fe ile biten bazı kelimeler -ves ile çoğullaşır: wife, wives; leaf, leaves; knife (bıçak), knives
kurallara uymayan çoğullar: child, children; foot, feet; man, men; woman, women; mouse (fare), mice; tooth (diş), teeth
-people, sonuna s almadığı halde topluluk ismidir, halk, insanlar demektir:
There were three people at the meeting. Toplantıda üç kişi vardı.
fruit kelimesi bir ünite adıdır, topluluk ismi sayılır, s almaz (bunu Ders 24’de
görmüştük).
2. Düzenli çoğulların telaffuzu :
uzayan tüm seslerden sonra [z] (z ve c sesi hariç): days, babies, fathers, telephones, balls, dogs
uzamayan sessizlerden sonra [s] (s ve j hariç): cats, books, stops [s, z, c, j] seslerinden sonra [iz]: churches, foxes, places, houses, cases 4. Miktarlar:
-Some ve bileşimleri olan somebody, something, somewhere yalnız olumlu cümlede kullanılır, soruda ve olumsuz soruda ise ancak cevabın olumlu olması bekleniyorsa kullanılabilir:
1 bought some fruit for the trip. | Yolculuk için biraz meyve aldım. |
Do you want some tea ? | (Biraz) Çay ister misin ? |
Something funny happened. | Komik bir şey oldu. |
Somebody is waiting for you. | Biri seni bekliyor. |
-any ve bileşimleri sorularda : | |
Did you buy any cigarettes ? | Sigara aldın mı ? |
Are they going anywhere on Sunday ? | Pazara bir yere gidiyorlar mı ? |
Can anybody repair this old car ? | Şu eski arabayı kimse tamir edebilir mi ? |
Have you got anything to say ? | Diyeceğin bir şey var mı ? |
-olumsuzlarda: | |
1 don’t want any cake. | Pasta istemiyorum. |
They didn’t see anything. | Hiçbir şey görmemişler. |
-Varsayımlı sorularda, if ‘den sonra :
If you have any money, lend it to me. Paran varsa bana borç ver.
– Olumlu cümlelerde, ne olursa olsun anlamında :
Choose any dress, they’re all beautiful. Herhangi bir elbiseyi seç, hepsi güzel.
Let’s go anywhere. Nereye olsa gidelim.
Anybody can do that. Onu kim olsa yapar.
5. Sıfat: Unutmayalım ki sıfat her zaman ismin önünde gelir:
These old houses are very beautiful. Bu eski evler çok güzel.
6. Fiiller: İki önemli nokta vardır:
– Düzensiz (istisna) fiilleri ve telaffuzlarını doğru olarak öğrenin. Kitabın sonundaki fiiller listesine bakın, fakat en çok verilen örneklerdeki bçmlariçâşn. -Olumsuz ve sorularda yapılar:
– sorular her zaman aşağıdaki sıralamaya göre yapılandırılır:
Soru kelimesi + yardımcı fiil + özne (isim veya zamir) + Cümlenin tjeri kalanı
Was the man at the door ? | Adam kapıda mıydı ? |
Are you eating that cheese ? | O peyniri yiyor musun ? |
Can your sister help me ? mi ? | Kızkardeşin bana yardım edebilir |
Did the Youngs invite you ? | Young’lar sizi davet etti mi ? |
Have you got a light ? | Ateşiniz var mı ? (Çakmak, kibrit) |
-Olumsuzlar da her zaman aynı yapıdadır: özne + yardımcı fiil (be, do, modal) + not + cümlenin geri kalanı | ||||||||||||||||||||||||
|
Soru kelimesi özneyle ilgiliyse, yapı olumludur (yardımcı fiil yoktur):
Who was at the door ? | Kapıdaki kimdi ? |
Who told you this ? | Bunu sana kim söyledi ? |
Kısa cevapların yapısını da bir kere daha karşılaştıralım :
Is he American ? Yes, he is. Yes, I think he is. No he isn’t. No,
I don’t think he is.
Does she teach English ? Yes, she does. Yes, I think she does. No, she doesn’t. No, I don’t think she does.
İngilizce’de haber kiplerinde kurulmuş cümlelerin sonuna çoğu zaman küçük bir parçacık eklendiğini, bununla karşıdakinin onayının arandığını,Türkçe’deki “Hıı ? Değil mi ama ?” yerine böyle bir yol seçildiğini hissetmiş olmalısınız. Bu soru parçacığında özne olarak bir zamir vardır, bir yardımcı fiil (esas cümledekinin aynısı) kullanılır (cümlenin fiiline karşılık do). Yapısı basit sorudur. Ama esas cümle olumsuzsa, bu parçacık olumlu soru, esas cümle olumluysa, o zaman parçacık olumsuz sorudur. Birkaç örneğe bakarsak daha iyi sindirilebilir:
He’s going, isn’t he ? | Gidiyor, değil mi ? |
You can come tomorrow, can’t you ? | Yarın gelebilirsin, değil mi ? |
They were there, weren’t they ? | Oradaydılar, değil mi ? |
She gave it to you, didn’t she ? | Sana verdi, değil mi ? |
They understand me, don’t they ? | Beni anlıyorlar, değil mi ? |
You aren’t sick, are you ? | Hasta değilsin, değil mi ? |
They can’t pay, can they ? | Ödeyemezler, değil mi ? |
He doesn’t want it, does he ? | stemiyor, değil mi ? |
She doesn’t speak English, does she ? | İngilizce bilmiyor, değil mi ? |
You didn’r see them, did you ? | Onları görmedin, değil mi ? |
EXERCISES
EXERCISE 1. Say the contrary to these, as follows :
I’m talking. … I’m not talking ?
1 .She is in the house. 2. We want to stay here. 3. Mother listens to the radio. 4. There were three people. 5. She gets to the office early every day. 6. You moved your things. 7.We needed some new envelopes. 8. He held his glass carefully. 9.1 forgot to answer the lettes. 10. She spent all her money. EXERCISE 2. Ask questions on these, as follows :
He’s talking. .. Is he talking ?
1. You can drive. 2. He is going to buy a house. 3. They’re eating at that pub. 4. They’ve got another car. 5. You read this paper every day. 6. She left in the afternoon. 7. He came later. 8. She bought a new dress. 9. We slept in the other room. 10. We drank the other bottle.
EXERCISE 3. Ask qauestions on these, as follows :
He ate some cheese…… Did he eat any cheese ?
1.1 saw something. 2. They are going somewhere. 3. He took some money.
4. We drank some whisky. 5. He feels something. 6. You heard somebody.
EXERCISE 4. Complete these sentences, as follows :
They know your brother……. They know your brother, don’t they ?
1. She’s English. 2. He usually sits here. 3. You brought a few records.
4. He can buy this. 5. She drives very well. 6. They forgot the address.
7. You’re thirsty. 8. I was at the office. 9. It starts early in the morning.
10. She thought about it.
EXERCISE 5. Complete these sentences, as follows:
They don’t know your father, … They don’t know your father, do they ?
1. He wasn’t at the office. 2. She didn’t go to Manchester. 3. They don’t think we can. 4. You didn’t leave your umbrella there. 5. They aren’t leaving now.
6. You weren’t with John.
EXERCISE 6. Build sentences, as suggested :
My brother, to begin, very early……My brother began very early.
1. The Benedicts, to leave, at 10. 2. Our friends, to go, to Scotland.
3. My sister, to know, the policeman. 4. My father, to say it, yesterday.
5. Mrs Benedict, to forget, her handbag. 6. Elsa, to come, into the room.
7. The guests, to bring, a few flowers. 8. My friend, to get up, at five.
9. Dr Young, to feel, very tired. 10. Elsa, to write, a postcard.