İngilizce - Türkçe
What's your name? --> Adınız ne? My name is... --> Benim adım... Where are you from? --> Nerelisiniz? From Ankara/İstanbul. --> Ankaralıyım/İstanbulluyum. Are you alone? --> Yalnız mısınız? Are you married? --> Evli misiniz? Are you single? --> Bekâr mısınız? Where do you live? --> Nerede oturuyorsunuz? In Ankara/İstanbul. --> Ankara'da/İstanbul'da. In downtown?..--> Şehir merkezinde mi? No, in urban. --> Hayır, şehrin civarında. What kind of music do you like? --> Ne tür müzik seversiniz? I like pop. --> Pop müzik severim. Who is your favourite singer? --> En beğendiğiniz şarkıcı kim? What do you like doing? --> Nelerden hoşlanırsınız? I watch football. --> Futbol izlerim. I collect stamps. If you want, I can show it to you. --> Pul biriktiririm. Eğer isterseniz, onu size gösterebilirim. It will be a great pleasure form me. --> Benim için büyük bir memnuniyet olur. (Çok memnun olurum) Pleased to meet you. --> Memnun oldum. What would you like to drink? --> Ne içmekten hoşlanırsınız? I like to drink beer. --> Bira severim. No thanks. --> Sağolun. Let's go and swim. --> Gidip yüzelim mi? You go, I don't want to. --> Siz gidin, ben istemiyorum. Do you like jogging? --> Hafif koşu sever misiniz? Seriously? --> Ciddi misin? Yes, of course! I have also a bicycle. --> Evet, elbette! Bir de bisikletim var. Do you mean to meet in a park? --> Bir parkta buluşmayı mı kasrediyorsunuz? In park or anywhere. I'll wait for you! --> Park veya başka bir yer. Sizi beklerim. No thanks. --> Sağolun. Where do you work? --> Nerede çalışıyorsunuz? I don't work. I'm a student. --> Öğrenciyim. What are you studying? --> Ne okuyorsun? Business management... --> İşletme... What do you do? --> Siz ne yapıyorsunuz? I work in a bank. --> Bankacılık yapıyorum. I work in an advertising agency. --> Reklam ajansında çalışıyorum. Do you make good money? --> İyi para kazanıyor musun? What's it to you? --> Sana ne? What kind of car do you have? --> Nasıl bir arabanız var? What's your house like? --> Eviniz nasıl? Would you like a drink? --> Bir içki alır mısınız? I can be drunk easily. --> Çabuk sarhoş olurum. Let's meet in a disco and dance!. --> Hadi, bir barda buluşup dans edelim. Could you send me a fotograph of you? --> Bana bir fotoğrafınızı gönderir misiniz? Your eyes are beautiful! --> Gözleriniz çok güzel! You are consistently paying compliments. --> Sürekli kompliman yapıyorsunuz! I am not paying compliments. Your beauty is seen easily. --> Ben kompliman yapmıyorum. Güzelliğiniz rahatça görülebiliyor. Do you dance so well? --> Çok iyi dans ediyor musunuz? I feel so close to you. --> Kendimi sana yakın hissediyorum. I love you. --> Seni seviyorum. Don't do that. --> Yapma! No, not tonight... --> Bu akşam olmaz... I love you too. --> Ben de seni seviyorum. Good night! --> İyi geceler!