A strong man e strong man | Kuvvetli bir adam. |
A stronger man e stronger man | Daha kuvvetli bir adam. |
The strongest man dhî strongest man | En kuvvetli adam. |
A rich merchant e riç merç’ant | Zengin bir tüccar. |
A richer merchant e riç’er merç’ant | Daha zengin bir tüccar. |
The richest merchant dhî riç’est mercant | En zengin tüccar. |
KURAL 11 — İngilizcede, tek (ve bazı çift) heceli sıfatlara üstünlük ve en üstünlük derecesini anlatmak için, (er) ve (est) eklenir. |
An easy lesson | Kolay bir ders. |
an iz’i less’en | |
An easier lesson | Daha kolay bir ders. |
an Iz’ier less’en |
The easiest lesson | En kolay ders. |
dhî iz’iest less’en | |
A dirty street | Pis bir sokak. |
e dört’i strit | |
A dirty street | Daha pis bir sokak. |
e dörtier strît | |
The dirtiest street | En pis sokak. |
dhî dörtiest strit |
KURAL 12 — Sessiz bir harften sonra (y) ile biten sıfatlarda üstünlük ve en üstünlük derecesi, (durumu) sıfatın sonuna (ier) ve (iest) eklemekle anlatılır (y) ’i kalkar. |
An important thing an important dhing | Önemli bir şey. |
A more important thing e mor impor’tmt dhing | Daha önemli bir şey. |
The most important thing dhî most impör’tmt dhing | En önemli şey |
A less important thing e les impor’tmt dhing | Daha az önemli bir şey. |
KURAL 13 — İki veya fazla heceli sıfatlarda üstünlük ve en üstünlük (more), (most) kelimelerinin yardımı ile yapılır, (less) daha az, daha küçük durumu anlatan kelimedir. |
deep (dîp) derin. | liar (la’yar) yalancı. |
dust (dast) toz. | light (layt) ışık, ziya. |
fear (fîr) korku. | natural (naç’öral) tabiî. |
happy (hep’i) mutlu. | new (nyuz) havadis, haber. |
hard (hard) sert; zor. | person (pör’sm) kişi, zat. |
more (mor) fazla; daha. | sharp (şâ’p) sivri, keskin. |
less (les) daha az. | straight (strât) doğru, dürüst. |
place (plâs), yer, mahal. | such (saç) öyle, böyle, gibi. |
poison (poy’zın) zehir. | without (uidh’aut)… siz. |
quite (ku’ayt) tamamen. | work (uörk) iş, çalışma. |
or (or) veya, yahut. | most (most) en fazla, en çok. |
sad (sad) mutsuz, acıklı. | important (im’pör’tent) önemli. |
poor; poorer; poorest | yoksul; daha yoksul; en yoksul |
happy; happier; happiest | mutlu; daha mutlu; en mutlu |
pretty; prettier; prettiest | güzel; daha güzel; en güzel |
cheap; cheaper; cheapest | ucuz; daha ucuz; en ucuz |
clean; cleaner; cleanest | temiz; daha temiz; en temiz |
difficult; more difficult; | zor; daha zor |
most difficult | en zor |
less difficult | daha az zor (daha kolay) |
DİKKAT:
good — better— best iyi — daha iyi — en iyi gud— bet’ör — best bad — worse — the worst fena—daha fena—en fena bed — uörs —• dhî uörst little — less — the least az — daha az — en az lit’til — les —• dhî list A good work — a better iyi bir iş — daha iyi bir iş work e gud uörk — e betör uörk |
Bad news — the worst fena havadis — en fena news havadis bed nyus — dhî uörst nyus A little sugar — less sugar az şeker — daha az şeker e lit’tle gugar — les şugar IDIOMS What is about? Ne oluyor? Ne var? uot is ebaut Who is she? A friend Kimdir o? Bir arkadaşım, of mine. hu is şi e frend of mayn He is such a liar! Öyle yalancıdır ki! hi is saç e lay’ar I am quite all right. Çok iyiyim, ay em kuayt ol rayt What is that to you? Size ne? uot is dhet tu yu EGZERSİZ 24 — Aşağıdaki sıfatları üstünlük ve ve en üstünlük durumlarını anlatarak yazmız. deep — dear — hard — bad — high — clever — good — narrow — easy — rich — short — sharp — little — thick — old -— great — wise — bitter. EGZERSİZ 25 — Aşağıdaki kelimeleri İngilizceye çeviriniz. elma — köprü —t- fırça — soğuk — temiz — gece — dürüst — ölüm —- ders — iş — son — balık — zayıf — mutsuz — eldiven — bahçe — at — güç — ay — şapka — buz — anahtar — dudak — kibrit — haber — isim — çift — zengin — kar — öğretmen — çirkin — dil — sarı — kırmızı — mavi — yıldız. |
https://blog.ingilizceceviri.org/15th-lesson-15-inci-ingilizce-ders