A voice, my voice. | Bir ses, benim sesim. |
e vois may vois | |
A stomach, your stomach. | Bir mide, sizin mideniz. |
e stom’ak yur stom’ak | |
A nephew, his nephew. | Bir yeğen (erk.), onun |
e nif’yu his nif’yu | yeğeni. |
My heart, her heart. | Kalbim, onun (kad.) kalbi. |
may hart hör hart | |
A country, its flag. | Bir ülke, onun |
e kan’tri its flag | bayrağı. |
My umbrella, your umbrella. | Şemsiyem, sizin şemsiyeniz. |
may ambrel’la yur ambrel’la | |
Your leg, our legs. | Sizin bacağınız, bizim |
yur leg aur legs | bacaklarımız. |
Our hammer, their hammers. | Bizim çekicimiz, onların çekiçleri. |
aur ham’mir dher ham’mirs |
BELLEYİNİZ: İyelik Sıfatlan |
my | (may) | benim | its | (its) | onun (hayvan ve eşya için) |
your | (yur) | senin | our | (aur) | bizim |
his | (his) | onun (erk.) | your | (yur) | sizin |
her | (hör) | onun (kad.) | their | (dher) onlann |
curtain (kır’ten) perde. | quick (kuik) çabuk. |
drawer (drö’ır) çekmece. | shut (şat) kapalı. |
flag (flag) bayrak. | slow; (slö) yavaş. |
great (gret) büyük. | stomach (stö’mek) mide. |
healthy (hel’dhi) sıhhatli. | teacher (tî’çör) öğretmen. |
heart (hart) kalp, yürek. | umbrella (ambrel’e) şemsiye. |
if (if) eğer. | voice (vo’is) ses. |
leg (leg) bacak. | wide (u’ayd) geniş. |
little (litıl) küçük; az. narrow (ner’rö) dar. | wing (uing) kanat. |
Leyla and her husband. | Leyla ve (onun) kocası. |
My son is healthy. | Oğlum sıhhatlidir. |
But your daughter is ill. | Lâkin kızınız hastadır. |
Your umbrella is open. | Şemsiyeniz açıktır. |
But our umbrella is shut. | Fakat bizim şemsiyemiz kapalıdır. |
Tom and his wife. | Tom ve (onun) karısı. |
The boys and their parents. | Çocuklar ve (onların) ana babaları. |
Your drawer is open. | Çekmeceniz açıktır. |
Her bag is very nice. | Onun (kad.) çantası çok A güzeldir. |
Öur teacher is very clever. | Öğretmenimiz çok akıllıdır. |
Their house is white. | Onların evi beyazdır. |
Birds and their wings. | Kuşlar ve onların kanatları |
The window and its curtain | Pencere ve (onun) perdesi. |
If a drawer is shut, it is not open. | Bir çekmece eğer kapalı ise, (o) açık değildir. |
If a street is not wide, it is narrow. | Bir sokak eğer geniş değilse, (o) dar dır. |
If a watch is not new, it is old. | Bir saat eğer yeni değilse (o) eski dir. |
EGZERSİZ 19 — Aşağıdaki cümleleri bu dersin iyelik sıfatları tablosundaki sıfatlardan birini koyarak tamamlayınız. Örnek: The father and his son. The father and… son. — The lady and… gloves. — The parents and… children. — My purse and… money. — Your watch and… chain. — Our school and… teacher. — The hand and… fingers. EGZERSİZ 20 — Aşağıdaki kelimelerin karşıtını yazınız. young — wife — mother — grand’father — niece — narrow — brother — closed — awake — aunt — warm — woman — slender — girl — great — long healthy — clean — ugly — bitter — yes — feeble — gentleman — thick — rich — wrong — night — bad — slow — dry |
BELEYİNIZ:
the baker | dhî bey’kör | fırıncı, ekmekçi |
the milkman | dhî milk’man | sütçü |
the butcher | dhî buç’ör | kasap |
the fisherman. | dhî fiş’erman | balıkçı |
the grocer | dhî gro’sör | bakkal |
the hairdresser | dhî her’dresör | berber |
the bookseller | dhî buk’selır | kitapçı |
the bookbinder | dhî buk’bayndır | mücellit |
the physician | dhî fi’zi’şm | doktor |
the dentist | dhî dent’ist | dişçi |
the optician | dhî op’tişın | gözlükçü |
the druggist | dhî drö’gist | eczacı |
the shoemaker | dhî şu’meykör | kunduracı |
the watchmaker | dhî uoç’meykör | saatçi |
the dressmaker | dhî dres’meykör | kadın terzisi |
the glazier | dhî gle’jör | camcı |
the hatter | dhî hat’tör | şapkacı |
the smith | dhî smidh | demirci |
the tinman | dhî tin’man | tenekeci |
the glover | dhî gla’vör | eldivenci |
https://blog.ingilizceceviri.org/lesson-twelve-12-inci-ingilizce-ders